18 Temmuz 2014 Cuma

SİL BAŞTAN


86... 100. Kısım 

Güzellik geçici, huylar kalıcıdır! Hazır anlamışken her şeyin nefis den dolayı olduğunu öğrendik. Kelam da burada bitsin. Yalan değil! Bazı şeyler imkânsızdır. Bu sırada hatalar yapılır. Yanlış seçimler yapılır. Olaylar zamanın ‘’sana ait’’ zamanın seyrini değiştirebilir.  Kişiler, durumlar hata verebilir. İşte o an güvensizlik başlar. Güven karşılıklıdır çünkü. İmkânsız olan yaşamın içinde karşılık ararsın. Meleğin çok sevdiği dünyaya gelmesini istemiştir Allah. ‘’Peki’’ deme hakkını kendinde bulmalı insan. Günah tamam! Ama kaderinde karşılık ararsın bazen. Allah sana izin vermiştir! Nasıl mı? İki yol sunarak. Sonunu sen değil ben. Ama işini, aşını, eğitimini, aileni ‘’sen seç’’ der. İmkânsızları bize bırakır yani. Değerimizi anlamamızı sağlar o anda. Ruhumuz onun eseridir çünkü. Karşılık ve imkânlılık bir tek ilişkilerde aranmalı. İsyan edinmemeli. Çünkü bizim için her şey düşününmüş. Sadece iyilik aranmalı. Olmadı mı? Üzerine gidilmeli. Güçlü olunmalı. Baktın kötülüğe devam ediyor. Ruhunu göster ona. Anlayacaktır seni. Olmadı yalnız bırak onu. Yalnızlığın tekliğin ne demek olduğunu anlasın. Yanlış bir şey yapmadığın için sen mutlusundur nasıl olsa. Yanlışlık göreceli değil miydi? Evet! Ama iyilik göreceli değildir. Ahlak güçlülük. Kurallara tabii olduğundan görece yoktur onlarda. Zamanın içinde kurallar olmazsa yaşanmazdı. İmkan kural arar bazen. Nasıl mı?Eğitiminde, işinde. Ortamların içine girdiğinde kurallar vardır. Uymak zorundasın onlara. Dağa zamana ayak uydurur. İnsanlar için yaparlar aslında. Almak? Gönlünü almak? Eşya almak? Bir tek sorun yoktur. Maddi tatmin ettiysen kendini. Duyguların davranışlarına bağlıdır. Ancak davranışlar zamana karşı değişir. Karşılık bekler almak. Vermek? Ver, ver! Duygun kalmasın. Davranışların karışsın. Huyun olmasın. Kendini ver! Karşındaki kişiye. Maddi vermekte olur. Karşılık aramaz. Ama imkan arar. Küçük cadı dört yaşında neler yaşamış? Kazalar imkan arar. Zamanla karşılık bulur. İnsanlar suçlu olur bazen. Resmi ya da ahlakça. Geçmişi yüzünden herkes tarafından suçlu ilan edilen kişiler vardır. Güçlü durmaya çalışırlar. Ama nafile! Ardından duvar çekerler ruhlarına. Zarar vermemek ve ya vermek için kalınlaştırılıp durulur. Diler bir gün güneş açması için. İmkanının bir parçasını gerçekleştirmek için. Yalnızlığını bitirmek. Zamanı zorlayıp onu almak yanına.  Küçük bir umut sağlıklı olsun herkes. Seksen altı bin dört yüz saniye. Beş yüz on sekiz bin dört yüz salise. Sesini! Sinirlendiğinde bağırmadan saymaya başla. Ardından kızma kaderine, kimseye. Öfkelenmeden zamanı bu şekilde tüket. Düğüm atmak? Kopamamak ''nasıl oluyor'' diyemezsin. Sadece imkansızlığın içinde karşılık bulamazsın. Zaman içinde enerji bulman karşılık ister. Bazen kukla olursun. Kaderine teslim edersin kendini. Kukla olursun bir anda. Zaman içinde karşılık bulabilmek için her şeyi yapar. Maddi ihtiyaçlar! Fiziki olarak. Yaşamamızı sağlar.  Ama karşılık arar bazen. O an da kaderine teslim edersin kendini. Bulmak için! ''Fizik mi'' dedim. Gaye fiziğini kendini sevmezdi hiç. Zamanın, kaderinin kuklası olmuştu. yaşamdan karşılık beklemezdi. Ne oldu sonra? Serhan çıktı karşısına. İkizini buldu. Ayrı yataklarda yatmamaya söz verdiler. Arada bir kendi zamanından kopmak gerekir böyle! Karakterler girmeli sanalda olsa kelimelerle var olsalar da. Zaman anlattı ki; ''beni ne silebilir, ne de başlayabilirsin''. Kader dedi ki; başlamak için yol seçsen de. Sonun belli olduğu için bir tek olayları ufak değişikliklere uğratır. Tamam! dedi Allah. Ardından; eziyetleri de yaşa güzellikleri de diye gönderdi seni bu dünyaya. Değer varsa. O da her olayın ardından başlama kuvvetimizin olmasıdır. Ruhumuz güçlüdür. 

Kara İnci 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder