19 Temmuz 2014 Cumartesi

LACİVERT


28...41. Kısım 

Hayal mi? Hayır! Olaylar gerçek. Kişiler yok. Belki vardır. Ama; isimleri değişiktir. Değişik kelimesi benim zamanım için geçerli değil galiba? Bak! Hayaller gerçek olur bazen. Ölmeden önce yapmak istediğin şeyler.  Bilim önemli. Bilmekte öyle. Karşı kişiyi anlamak önemlidir. Okumak? Senin ritmin idi. Evet! Halende öyle. Tam olarak görmüyorum. Kendimi geliştirmeliyim. Yarına geçmeliyim. Yerinde kalsın. Kal denir. Başka bir şey denmez. Gitti zaten. Ne yapacaksın? Dostların seni şefkatli kollarıyla sarar. Yeter m? Sorgulanır! Yarını görebiliyor musun? Gecen desin. Bu günün, gecesinde. Ne fark eder? Bakış açısı değil mi bu? Taraf tutmak mı bu? Hayır. Bardak; hem doludur, hem boş. Bardak; camdır. Kırılır, kalp gibidir. Zarar verir. İyi bakılmalıdır yani. Oyun; eğlencelidir. Rahatlık verir . Ama; beynin oyunları zarar verir. Rahatlamadan ötededir.Para kağıttır. Bir ateşle yok olur. Ama ne kadar uğraşırsan uğraş. Zamanını iyi yönetmen için gereklidir. Maddi manevi bir ihtiyaçtır. Karşılık arar. İmkanlıdır. Uzatmak? Hem zamanımızı uzatmak isteriz. Hem de bitsin isteriz bazen. Kal demek gereksiz zamanını harcamaktır.  Karşıdaki kişiye olan saygıyı bitirir. Geçmişimizi sorgularız zamanımızın içinde. Olaylar bunu gerektirir. Bazen hız kazanır zamanımız. Nedendir bilinmez? Kıvılcım düşer yüreğine. Zamanın sayesinde. Kişiler, olaylar, olgular. Kader bize seçme şansı vermiş. Allah seç demiş. Yapılacak tek şey yaşamak. Eksik bir şey yok her şey tam. Bekle kişiler katılacak. Yüreğine ağırlık yapacak.  Ama dayanmalısın. Bu süre içinde oku sadece. Oku ki acın, mutluluğun katlansın. Nereye giderse gitsin. Umurumda değil dediğin an. Karşı taraftakini yüceltiyorsun.  Aslında; umurunda. Gönlüne göre versin Allah’ım de yeter.  İyiliğini ya da kötülüğünü o verir. Gece her an seni içine geçen bir olgu. Rahatlıyor musun? Hayır! Bağırıyorsun. Yanıt veren yok. Neden? Tek kişisin çünkü.  İsyan edersin. Duyan yoktur. Sonun çaresi yoktur. Ama! Diğer dünya’da iyiliğinle, karşılanacağını bilmek! Rahatlatır yüreğini. Kaçamazsın.  Kendini değiştirme. Ama cahil kalma. Ayrı! Deva olmak? Tamam, kişiliğin iyi olmayabilir. Ama bilmiyorsun ki hareketlerinin sonuçlarını. Boşluğa düşmene gerek yok. 07.07.2014 00:02:05 zaman tam olarak bu! Belki biri, bir olay seni bekliyordur. Değiştiriyorsun kendini. Bir sürü eylemi yapabilirsin. Işıkların şıklı dünyasına hoş gelirsin. Ayrılığın bir sonu yoktur. Karşındaki kişiden gidersin. Fakat yeniden başlarsın. Döngüne devam edersin. Tahammülün kalmaz. Mantık soruları yüzünden. Sıkılırsın kalbinin onu istemesinden. Ardından beklersin. Bir yardımı istersin. Yakınından, sevdiğinle konuşması için. Bir umut karşılık verir sanarsın. Verir belki. Dünyalar senin olur. Bak nasılda iyi dersin davranışlarını gördükçe. Ama ilk gördüğünde fiziğine dikkat edersin. Haklısın! Anlayana kadar kaçarsın belki. Artık? Eylemi yaparken, olaylar biterken. Artık bu kadarı ''fazla'' ya da ''az'' denir. O gece aydınlıktı her yer. Nasıl mı? Yıldızlar sayesinde. Yıldız ya kayar. Ardından sana ihanet ederse? Zamanın kaderin yüzünden belirsiz zaten. Yaşa! Kişilerle olaylar kat hayatına. Ev neye denir? Tek kişilik ev olur mu? Stüdyo daire var. Ama ev midir o? Bilinmez! Yaz güneş deniz sıcaklar demektir. Sen yazı sever misin? Yazı yazmayı. Fakat mevsimlerde sevilir. Zamanın onlara bağlıdır. Olaylara yani. İyi olursun. Kötü kişiler senden faydalanırlar. Sevmek? Buldum! Evden önce sevilmesi sevmesi gereken kişi gerekir. O evi yaşanabilir kılan. Nefeslerinizdir. Ancak şefkat önde gitmeli. Bak ne buldum. Bana yazacağın mektubun kelimelerini. Kayıp değildi ki onlar. Neyse, Konu evdi değil mi? Benim evim kelimelerim, okurlarım. Yani ben. Evet sen! Aşksın sen dediğim her an. Karşına ya ses olarak çıkıyorum? Ya da mektup mu yoksa? Evet! Kim o? Merak ettim. Sevgiliye mektuplar. Muhammet Mert adında bir genç. İyi tamam sana yanaşamaz. Mektuplarınız farklı bulvarlarda çünkü. Doğru kelimeleri bol olsun. Neşe dolsun. 

Kara İnci 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder