18 Temmuz 2014 Cuma

SİL BAŞTAN


21...30. Kısım 

İsteyerek ölmek? İntihar mı? Evet bir nevi! Hastalığın belli. Günlerin planlı. Ama; hayır! Ye, iç öl! Tamam hayat sonuçta! Bitsin, gitsin! Durum analizi? Bir; zarar beni çağırıyor. İki; gülümsemekle yetiniyorum. Üç; hayatımın değişeceğine inancım var çünkü. Dört; baştan başlar neme lazım. Hiç bir nokta önemli değildir mutlu olmak için. Mutlu olmak için´´ sana ne alayım´´ denmesi yeter bazen. Bir adet gülümsemen yeter. Üzülmemen gerek ölüm için bile . Ölüm? Yok oluş mudur? Değildir! Ruhunun yaratılışına kavuşmasıdır. Meyve bahçeleri, Et yemeği. Güzel işte. Kavuş işte!  Dünya da kavuşamadın sonuçta. Resim; yapmak? Fotoğraf çektirmek? Hatıra bırakmak? Nedir? Bırak! Ancak; Beden ruhun nefsine sahip çıkmak zorunda. Ruh; yukarıdakinin kendine verdiği nefesleri saymak. Onlara bakmak zorunda. Bir yerler; gitmek ya da kalmak için idealdir. Dört duvar ya da yemyeşil bahçeler. Kilitli bahçen ruhundur. Anahtarı; nefsindir. Nefesin! Meleklerin senin için kavga etsin! Ben kazanacağım diye. Bu savaşın cevabını yukarıdaki ile sen vereceksin. Şu an için göz yaşı dökmek? Gereksiz. Ölüm baki. Geldiğinde dök o tuzlu suyu. Tuz; bir nevi acını dökmen için araçtır. Tatlı; mutluluğunu, huzurunu sana verir. Araç! Ama; gerekli bir araçtır. Veda neden soğuk olur? İşten ayrılırsın. Okuldan mezun olursun. Sevgilinden, arkadaşlarından, evinden ayrılırsın. Bu dünyadan ayrılırken de üşürsün. Kanın çekilir. Değil mi?  Hayat bu hüzün içinde deva da olur bazen. Neden; bağlaçtır. Soru kipidir. Güzel bir günün ardından nedendir; bilinmez. Cümlesindeki neden gibi. Renkler bana küstünüz. Neşelenin. Yapmamam benim hatam. Neden yapamıyorum? Doğru! İnsan yapması gerekeni. Ayrıca; yapmak istediği eylemi yapmaz bile. Neden demez. Hayatına devam eder. Fakat; ayın güneşe olan aşkı gibi. Gülün dikenine olan karışımı gibi. Eser geçer. Hayat kader dostluğu insanları yıkar. Hazanın; yaza tutulması? Yazın; kalemini kırması? Olanaksızdır! Ama; olur bazen yaşam bu mucizedir sonuçta. Ne vardı sanki o gün orada olmasan? Seni görmesem. Ardından; çıkıp tekrar girmesem ne olurdu? Sonuçlar açıklanmasa, kuzenim gelmese. Keşke bazenler getirir. Denemek gerekir. Ölümü de yaşamı da görmeli insan sonuçta. Çoktandır görmediğim insanlar. Yapmadığım eylemler var. Zaman değişiyor sonuçta. Haklıyım. Ben kimseye söz vermedim. ´´O´´ gidecek diye. ‘’Denerim’’ dedim. Benim hayatım işte bu. Yazmak! Hayata değil! Kaderime kafa tutuyorum. Zevkli oluyor. Neden? '’Ben’’! Dedikten sonra.  Hayata kaderine sorulacak soru. Onların sana vereceği cevap kalmıyor. Onlar isterse baştan başlarsın. İstedikleri an silerler seni. Yukarıdakinin elinde onlar çünkü. Gitmek; isteyen kimselerin arasında bende varım.  Ufku görmek isteyen, maviliğe kavuşan değil mi? Her şey insanlar içindi. Hani nerede?  İnsanlar korkar olmuş. Cezaların olabileceği? Fikrinden. Yanma fikrinden! Öğretmekten, öğrenmekten korkar olmuşuz. Yalan herkesin dilinde kardeşi gibi olmuş. Kimin yüzünden. ‘’Şeytan’’ diyorsunuz okurlarım, Ilgaz, dostlarım. '’Şunu bilin ki; içindeki ses sizi yönlendiriyor değil mi? O zaman kimmiş şeytan’’. Bizler! İnsanlar. ’’Ne olursan ol sev ve gel birlik ol’’ demiş Mevlana. Zaman bize bağlı değil. Biz ona bağlıyız. Ama sevgimiz bizim değil mi? ‘’O da bize ait değil’’ diyor yüreğim. Haklılık payı var. Ama inanmaya ihtiyacım var. Ne arzu? Ne istek? Ne hayal? Sadece inanç çok mu? ‘’Evet’’ diyor duygularım, davranışlarım, ruhum, bedenim. Kimse haklı olmak istemez. Fakat haklılık keşkeleri anlama yoludur. Keşke ''doğru söylemeseydim'' der insan. Haklı! 

Kara İnci 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder