30 Ağustos 2015 Pazar

FREZYA GÜNEŞİ


8. Kısım

Neden Allah'ımızın doksan dokuz ismi gibi, doksan dokuz kelimeyi söyleme yetisi verilmiş ona? ''Bilinmezlerin arasındaydı, araştırılınca ortaya çıktı'' dememe gerek yok. Dışarıdaki hayata kulak kabartır ise insanlar, her şey anlaşılır kılınır. Sadece kendileri değildir, be evrende yaşamaya mahkum edilen. Belki; onlar için, yaşıyoruzdur kim bilir? Varlıklarla bağlarının bu kadar kırılgan suça elverişli olduğunu! Suçlu suçsuz çiçek gibi, frezya ol sende! Bağlarını ya tam kopart ya da sağlamlaştır. Evrenle yaşamaya değer olduğunu anlıyorsun. Günlerin içindeki vakitlerin bile, kendi peri masalını yazdırdığı için! 

Kara İnci 

28 Ağustos 2015 Cuma

FREZYA GÜNEŞİ


7. Kısım

''Ancak, birlikte yaşayalım'' diyebilirsin. Yaşamın getirdiklerini, ne karşı cinsin sana hissettiği duygu? Ne de, davranışlar göğüs gerebilir. Saf sevgi, kardeş ya da herhangi biri? Ne kadar zorlansa da,  o ayak olur sana. Senin yerine de, seni düşünür. An gelir, sadece nefes almanla yetinir. En önemlisi bu değil midir sonuçta? Teşekkürler iç sesim, telefonumun arkasındaki ses! Ilgaz ATEŞ'İM kalbimi umutlandırdın sağ ol.  Materyallerin ile beni tamir etmeye aday olduğun için sen ki? Yanımda benimle olduğun için, teşekkür edeceğim birisin. Her şekilde, bu döngü devam edermiş meğerse! Kedi; uğursuz, nankör, sevilmeyen bir canlı ise! 

Kara İnci

26 Ağustos 2015 Çarşamba

FREZYA GÜNEŞİ


6. Kısım

Mask ile örselenmiş bizi yok sayma çabalarına içelim. Zararla güneşin kızıllığı ile dans edelim. Bedenimizden biraz daha kırmızı alarak, boyayalım onu. Baktık böyle olmayacak, düzen değişmeyecek! ''Neyle, ne için, savaşacaksın'' diyen birini? Gladyatör bile, kurtaramaz. Ama merhaba eylemi, beyaz akasyan ile seni ayağa kaldıracak bir şey bulunur. ''Nefesin bile; bir işaret savaş sesleriyle, gün aydın'' diyerek! Nefsinle dalga geçerek yada tam tersi... Ama örselenmek her dönemde seni kendine getirir. Ya daha iyisi ya daha kötüsü için, hayat bu sonuçta. Derinlik içinde; sen yaşamazsan, bende yaşamam diyen, birine! ''Hayır, yapma benim yerime de yaşa'' diyemezsin! 

Kara İnci

24 Ağustos 2015 Pazartesi

FREZYA GÜNEŞİ


5. Kısım

Duyduğum gördüğüm eylemler, ölümle olan bağımı gün gelince... Önce Allah, sonra siz tanıdıklarım ailem sorgulamayacak mısınız? Neden; yaptığım kendime diyemiyorum? Kulağımdaki vızıldayan sesleri dinliyorum! Peki; onlar ne yapacak, sonrası için diyorum? Haklı olarak, söyle bana çocuk ki! Kim bu sözcüğü kullanmak isterse? Hayatın doğ büyü öl üçgeninden, o da geçmiştir! Ruhu sadece ait olana gitmek ister. Onun için; yüzeysel ne varsa, ona acı çektirmekten vazgeçilmeli? Varlıklar tarafından bir kez olsun, olguların verdiği ona yetiyordur. ''Yetmeli'' denilerek, canını acıtmamalı kişinin! 

Kara İnci 

22 Ağustos 2015 Cumartesi

FREZYA GÜNEŞİ


4. Kısım

Gün aydın olduğu an, her şey yeniden başlar. Ta ki; sağlık söz konusu olduğunda,  ruhun kimseyi görmez! Ama başkalarından iyi bakım beklersin! ''Bir merhaba nasılsın'' denmesi bile, yeter. Bu sırada kişilerin sana, neden diye sorması? Seni üzer ama çokta kızdırır. Ancak sen ki; her gün gözlerini açıyor ise nefesin için,  nefeslen yeter. Bir an gelir: söyle bana çocuk derse, yemin ettiğin kişi ya da olgular. Önce: emindim, Emin'e gittim dersin sende! O sana nasıl davrandıysa, ne gördüysen? Ondan söyleme kimseye! ''Benden görüp öğrendiğin, kendine basamak hazırlayacak'' derler, ya hani? 

Kara İnci 

20 Ağustos 2015 Perşembe

FREZYA GÜNEŞİ


3. Kısım

Olacak ile olan arasında, dağlar kadar fark yoktur aslında. Çünkü hayat; olgularının arasında kişilere sunulmuş bir hediyedir. Kişiler ister neşe saçar o anlarda, ister azapta kahrolur. Ruhları; verilen anları, hediye haline sunulmuştur sana. Bazı şeyler, nefsin ilk sıradadır galiba? Meğer; gelecek-eğer geçmiş, istenilen durumdadır. Fantastiğe dönseydi, her şey? Yine bir şeyler; imkan ve karşılık isteyerek seni dışlar idi. Dışlanma; şu an ruhunda yaşadığın olay mı? ''Ölüme bu kadar yakın olmak, istemenin hiçbir sebebi olamaz'' diyen, çevrelerde vardır? Nefesin, nefsini getirdi, evet! Ayrıntı ve ayrıcalık istendi, her şey tarafından nefesten belki? 

Kara İnci 

18 Ağustos 2015 Salı

FREZYA GÜNEŞİ


2. Kısım

Bedenleri onları atabilir'' desinler, bağırsınlar! En başta bizi uyarsınlar. Ama hayır, çok zor her durumun üstesinden bizim gelmememizi istiyorlar! ''Haklılar, belki! ''Ama diye; başlayan cümlem bile, üç nokta ile devam ögesini bekler durur. Seviye atlayamazsın hayatta, zamana adapte olayı öğrenirsin! O kadar sürede, içindeki zehirli sarmaşıklar sana zarar vermesin. ''Rahat dur onlara uy, sağ adım marş'' dediklerinde durmadan koş. Hem onlardan, hem günün getirilerinden kaç. Hayatında dört beş saniye hiçbir şey yapmadan dura bilseydin? O an; ne geçmiş, ne gelecek kalırdı hediye olarak sana... Nerede bu beklenmedik ile, yeni eski görüntüler seni yıkar. 

Kara İnci 

17 Ağustos 2015 Pazartesi

FREZYA GÜNEŞİ


1. Kısım

Ayrılık bile ayrıntıdır. Onur gurur başta olsa bile, bir tek onlarla hayat geçmez. Gün eylemlerde saklıdır. ''Nasıl olsa, her şeyin zamanda sonu yok'' dedi, sanatçı? Haklı olarak, hayır yoktur. Zamanın senin iznin olmadan geçiyorsa, evet! Zarar olmalı, geçmeyen tek şey elinde tutulmalı. Ama anın ne getireceği, senin elinde değildir. Seni bu hayata yollatan Allah'ının olgularında dır. Kader, zaman, olay döngüsü, bant ister durur! Belki oluşturdukları yaralara; kapatmak istenilen izlerin üstüne kişileri üzmemek için, geçmek gitmek isterler. '' Olmayacak hayallerle kendilerine verdikleri izlere yapacağımız bantlar düzen tutmaz. 

Kara İnci

15 Ağustos 2015 Cumartesi

BEYAZ AKASYA


30. Kısım

Kişi kendisine bile, söz geçiremiyor. Emin olduğu bir şey var ki? Emir vermek ya da almak gerektiğidir. O eylem; onun nefes alarak, yaşama tutunmasını sağlar! Kısacası şok geçirir, ince çizgide olduğu anımsatılır. Anlatmak, konuşturmak, yazmaya zorlamak kaçınılan üç eylem bütünüdür! Kelimeler için, kaybetmemek önerilen bir harekettir. İllaki; bilinen bir durumdan kaçtığında, kişi inanmak zorunda değildir! Karşısındaki kişi o zaman; olay anından ve yerinden uzaklaşsın rahat rahat. Ayrıntıda gizlidir her şey. Belki; o an için gitmen, ayrıcalıktır onun için! Belki; ömrü bu ayrıntı ile düzeldi. 

Kara İnci 

13 Ağustos 2015 Perşembe

BEYAZ AKASYA


29. Kısım

Haklı olarak, aklın onun sende kalan eşyasına kayar. Ya elinde elinde tutarsın yanında hissetmek için, çoğu defa azap! ''Resimler gibi yak, ne varsa'' diyemiyorum! Ya sana bir şey olursa? Aile kavramına hatıra kalsın! Ölüm bile, kabul edilir olmuş sonuçta. Kaç durum arasında, kaçış vardır? Ki; hayat bu sonuçta! İnsan oğlu yaşar yanılır, şaşar kalır. Ayak uyduramaz, zamanına. Nedeni; geçmek bilen, her ya da devam olgusu. Konuşmak anlatmak gibi biraz olsun rahatlatmaz kişiyi. Her öge biraz olsun rahatlatmaya yetmez. Yazmak; yüzde otuz civarında, rahatlama verir sana. Umursama; ne yazmak, ne konuşmakla! 

Kara İnci 

12 Ağustos 2015 Çarşamba

BEYAZ AKASYA


28. Kısım

''Yüzlerce, hayır'' de! Yetti mi, çekmek yeni konular açsın sana der. Biraz daha yaşa, bu dünyada da gününü gör. Yetkin; yetki altına alınma. Yetkin kıl, her şeyin senden birer birer gitmesine izin verme. Aynı; resimlerde kalan anılar gibi,  sembollerde uçarak giden görüntüler yazılar gibi... Her şekilde bir gün; acı ve açlık çekersin! Duygu ve davranış bütünlüğünü korursan bile, yetki almak vermek isteyeceksin. Kaybolman kısa sürsün, kelebek gibi ışık saç etrafına. Çalış çabala sonra öl. Birer birer eksilen bu ya da şu yetkilerinin sana verdiği bir durumdur. Mektup yazmakta onlardan biridir aslında! Asta ya da üste.  Üstün ya da altın olan kişiye. Bir istediği olup olmadığını sormak için, kelimelerini kullanırsın. 

Kara İnci 

BEYAZ AKASYA


27. Kısım

''Gelenek görenek'' denileni, boş ver! Konuyu kolaylaştır ve onları yık. Ölümsüzlüğü dileme, sevdiğin kurgular sayesinde. Tabi hayat; bakış açısına göre, sevilir de sevilmez de... Zaman dilimlerine ayrılmış şekilde, varlığın süresini yaşamasını sağlama derdine düşmüştür. ''Gökyüzünden inci taneleri, ne zaman yağmaya başlarsa? Seni o zaman, sevmeye başlayacağım!'' Ama imkansız bir durum, mümkün değil! ''Biz'' denen, topluluk ne zaman olduk ki? Şimdi olsun! Tabu her şekilde yıkılır. Yani; flu onun yardımcısı olsun dedin, galiba? Yeni keşiflerin, hayatının renklerini senden alabildi mi? 

Kara İnci 

10 Ağustos 2015 Pazartesi

BEYAZ AKASYA


26. KISIM

Uzun zaman diliminin olmasına gerek yok, kişinin hayatında. Tam tersi, süresini Allah'ımız karar verir. Peki onunla ya da başkasıyla olan anıların hatıralar haline dönerse, beş dakika sonra? O zaman çektirdiğin fotoğraflar, sana azap olarak geri dönmeyecek mi? Onları düşünmek, karar vermek zararlı olmaz mı? ''Son kez binlerce evet'' dersin, sende! Tabularını yık, her şeyi geçtin nasıl olsa! Bir an; her şeyin geçici, insanlık kavramının devamlılığını hatırla. Sen son bulacaksın bir şekilde... Ama; dünya alemi devam edecek sonuçta. Ara istersen, tabular ile uğraş.  

Kara inci

BEYAZ AKASYA


25. KISIM

Bağlar ne kadar sıkı olsa da, önce seni anlayan kişilere kucak açarsın. Mesela beyaz akasyan! Her hangi bir şekilde; hayatı zamanını eksik yaşamaya başlamış insanlar vardır çevrende... ''Bende onlardan biriyim ya, neyse''! O kişiler için çevreni kolaylaştıracak sın.  Sana ya da yaşamın güzelliğine alışsın diye ona alanlar açacaksın. Yeni şeyler keşfedeceksin onun için, kendini unutacaksın belkide.  Öğrenmek teknolojiyle kolaylaşır sonuçta. Geçmiş, gelecek, şimdi arasındaki zaman diliminde! Ona kendine olmadığın kadar ona şifa olmak amacın. Ölümü ya da sağlığı arasında bir yerde ona Allah'tan şifa dileyebilirsin. 

Kara inci

BEYAZ AKASYA


24. Bölüm

Dünya gibi; gezegenlerde belki hayat vardır, nereden biliyorsun olmadığını? Her olay böyle başlamaz mı, zaten! Öğrenmek; bilmenin başlangıcıdır. Ne isterse; anında görülebilir, öğrenilir insanlarca. Gazete, sosyal medya her çeşitlilikle sana yol gösterir! Kapıları nasıl ve ne şekilde aşacağını bildirir? Belkilerin belliler in arasında kalırsın. Seni verdiğin yeminler ve emin olduğun gerçekler kurtarabilir korkularından. ''Kaçış noktan; ne doğu flu, ne de batı dediğin zamanının kanıtı güneşin maviliği''. Hayat dönüm noktalarıyla dolu değil midir? İster, ''flu'' der! Yaşamım için, uzun kocaaaa bir dönem gerek. 

Kara İnci 

BEYAZ AKASYA


23. Kısım

Her neyse ne evlilik mutluluk demektir. Anıların tazelenmesi olarak görse de, cadı gayet mutluydu o alanda olmaktan... Oynayamasa da, hayattan kaçmayı dilese de, bir gelin buketine can yeleği gibi sarılmak istiyordu. Ya da günü bitirebilmek! Olaylar zinciri sayesinde başlarda, biter de... Zor durumlar ki, ''zor'' denen bir olgu yoktur. Biraz zamanından yitirilir! Ancak o problemin başlangıç noktası değildir, sonu olmaya adaydır sadece. Sonuçta hayatın tamamında hatırlanmayacak! Ya da her daim unutulmayacak kişilerin sayesinde, her şey yerine oturur. Kalıp gibi, sular gibi, şekilden şekle renkten renge girer hayatta. 

Kara İnci 

9 Ağustos 2015 Pazar

BEYAZ AKASYA


22. KISIM

İnsanlarin kosup oynadigi alan, hayat haline geldi. Bir iki uc tip, sus hayati anla! Kavga etme kendinle, nefret duygusu seni sarmasin. Gerci duygusuz olarak alinmaktan, daha iyidir. Gecen, giden, gelen, bulan her ne varsa? Bitsin bu iskence, aglatmasin seni! Ama kim dinler seni? Sen bile, zor duyar olmuşsun kendini. ''Er kişi'' denen olay olmasın, her bir durum da... Düğün-evlilik; hayata yeni bir kapı açmak için izin vermektir. Ancak; gelenek-görenek bakış açıları ne varsa, birleşebilir kurumun başında gelir. Kapalı-açık kapılar keşfedilmeye muhtaçtır, ortada gizlilik olmasa bile... 

Kara inci

BEYAZ AKASYA


21. KISIM

Yeniliklerin kapisi onlara gore, degismez sonucta. Sende yerinde sayma, oturdugun yerden kalk! Film izlerken ya da evde islerle ugrasirken her an! Gerci duygular davranisla kasilanir. Tandigin yasam sansanda, her sey dgisir. Dusmenin yani sira dusunmeni saglar. Taninmayan ufak surprizler vardir insanliga. Dunya donuyor sonucta. Katliam yasam arasindadir. Gunluk olaylar! Sen evinden: benim gunlugum bu desende! Yasam bu sonucta, santrac gibidir. Ögeler olgular onlari piyon halinde yapiyor. ''Kim'' demeye gerek yok. ''Dunya icinde, en ustun varlik insan'' diyen kavram. Dunya onun ruhundan, parcalarin beden bulmus haliyle... 

Kara inci

8 Ağustos 2015 Cumartesi

BEYAZ AKASYA


20. Kısım

Ancak aglamak yikiyor, yikamiyor seni. Al anlatilmasi ne kadar kolay! Ya da aciz olunursa olunsun, olum seni bulmuyor. Sabir; guzel gunler seni bulur diyor, bedenim ve ruhum. Mevsimler, olaylar seyesinde gecer. Doga insanlara aglar bazen. Onlari dusunen bir seyler vardir yani... Her an fisildar sesler, sana nasil duracagini her yerde? Adapte olmaya korktugun ne varsa, seni icine ceker. Durmak zorsa, birakma hic bir anini... Icinde yok ol zamaninin. Kalem; siler, yeniden yazar, cizer. Ayni kaderin gibi, gunlerde boyledir. ''Kizili, laciverti, mavisi, karasi, grisi'' diyecegim, ama? 

Kara İnci 

BEYAZ AKASYA

19. Kısım 

Bu durumlar; her toplumun devletin basina geliyordu sonucta. Benim ya da yasayanlarin hayatlari zamanlari devamediyor sonucta. ''Hadi hayirlisi''' demek, sorunlu bir cumle olsada? Devam kavrami; hayatin akmasini sagliyor. Hic bir olgu; olay, oge durdurmuyor onu. Her an degisir hayatlar, egilip bukulen varliklar gibi. Hayatin olaylarina karsi kisilerde boyle bukulur. Ne yapacagini bilemez! Ne kadar egilip bukulsende, ezilmeye mahkum bedenler vardir. Yikanmak; manevi oldugu kadar, maddidir de! Gercek ya da mecazi fark etmemektedir. Hayatini ucuncu kisiye anlatmak cok zor. 

Kara İnci

7 Ağustos 2015 Cuma

BEYAZ AKASYA


18. Kısım

Belki evet, belki hayir! Ama karsiliklari ve imkanlari bunlari verdi sana... Daha iyisin ya da en beteri! Senin secimlerin sayesinde oldu. Bir masal senin sayende son buldu belki. Yapmayin; hem kendinizi, hem toplumunuzu yakmayin! Var olma; savunmalarla olur, savastan savunmalarla... Kacma; gecenin hilalinde gunduzun gunesindedir. Her sey gosteri icindi! Ya Allah'a: ben iyi bir insanim olmaliyim demek. Ya da once diger insanlara; kendini inandirmak isteyenler vardir. Haklilardir; gunumuzde toplulugumuzda katliamlar bitmesede, ben icimde bitirdim her olani. Icindeki olgulari; her anin kaybolmasini istesemde, yok oldular ruhumda! 

Kara İnci 

BEYAZ AKASYA


17. Kısım

Katliam yapmakta hakli gorurler kendilerini... Ancak; onlarin ailelerinin sucu neydi? Kucuklugunden, o yasa kadar yetistirdi seni. Bir sorumlu oldugun sen vardin, o andan sora kaybolan insanligini her anda bitirirsin! Herkesin gozunde bir varlik olmaktan cikarsin! Ne kelimeler seni adlandirmaya yeter, nede baska bir sey olmana deger... Hic olmaya baslarsin. Ama onada yazik! Ancak; goklere, maviliklere, yesilliklere elleyerek? Hayatlari degistiriyorsun, sucsuz bedenlere suc yukluyorsun. Bunun sebebi sensin! ''Benim dunyaya gelme mi saglayanlarin gunahi yok mu'' desende? 

Kara İnci

6 Ağustos 2015 Perşembe

BEYAZ AKASYA


16. Kısım

Olay mekan olgu, son olarak kisi. Peki birlesmezler mi?  Belki evet, pekala hayir.  Her konuda aynilik icinde, zit birlesmeler yasanir. Tavus kusu gibi rengarenk her sey sonucta. Doga ile kendi ihtiyaclarin icin, gerecleri belirlemeye baslamistir. Amacina ulasmak icin; malzemeleri toplar, insanligini toparlar. Belli ki; doga sana okudugun ya da yazdigin kitaplari verir. Tabi ki; gunlerin duzeninide saglar. Ancak imkanlar ve karsiliklar icin, katliam yakim yikim kiyam yaparlar. Ufak gozeken agaclarin bile, ama doga onlar sayesinde ayakta kalir. Fakat insanlar zevk icin; kisiligini kullaniyorsa, kacacaksin onlardan! 

Kara İnci 

BEYAZ AKASYA


15. Kısım

Belki iyilik ve kotuluk bunlar icin olusur. Ardindan savas ve baris baslar. Dunya ile oteki aleme gecis icin, her olan sey! Zaten kisiler ve varliklar icin degil midir? Iyi ki varsin, gladyatorum. Iyi ki tanimisim seni. Birbirleri icin; savasmak kendini unutmak guzel bir seymis hayatta. Sag ol yeniden ogrettigin icin herseyi. Konudan konuya atlamak gibi, olmaz ama? Dusunceyi saglayan her oge haklidir. Mektupla saklanir, hatira kalir sana da ona da. Her  sekilde; anilar gecer, zamanin tukenir. Ayrica herkes ayni sonucta. Herkes birbiri icin yaratilmistir, degisen bir sey yoktur. Uc oge bile aynidir. 

Kara İnci 

5 Ağustos 2015 Çarşamba

BEYAZ AKASYA


14. Kısım

Kasvetin baskalarini etkilemesin, akasyalariin solmasin. Glayorun kan revan icinde kapanip kalmasin. Bir kisiyle; neden tanistigini soramazsin kadere? Yada tam tersi git sonra gel diyemezsin ki! Akasyalarindan; gladyator cikti, senin icin savasti. Seni iyi gormek icin savasti, seni iyi gormek icin elinden geleni yapti. Sende ona nefesinle tesekkur ettin, onuiyi ettin belki. Senin sayende; gecmisini unuttu, gelecege umutla bakti. Gordu yaptigi yanlislari, sende yapiyorsun. Buna bir dur dedi! Nefsinin onune gecti. Unuttugun insanliginla, kisiligini ayaga kaldirdi. Sen onlar icin varsan, onlarda senin icin vardir. 

Kara İnci 

BEYAZ AKASYA


13. KISIM

Kisilere: dur denilebilir! Arana mesafe koy. Paralel evren sana yardimci olur bilirsen, aciklamalarini. Gecmisteki sen; ne paralelde, ne nrmalde bulunamazsin. Gunler seni degistirir ve donusursun bilmedigin kisiye... Son an; olumu, mahkumiyeti her seyi sana getirir. Kelepceni cikart, yetismek icin ugras. Son amcaya icin rahat git! Her an sonmus gibi, hayat bitiyormus gibi... Kendine vurdugun; hancer, pranga, kelepceden kurtul. Imkanlar dahilinde bos zamanlarinda kendini ozgur birak ki! Karsiliklar seni sikmasin, bunaltmasin. Simdi kendini dusunme! Seni uzuyorsa, yapma bunu. 

Kara İnci 

4 Ağustos 2015 Salı

BEYAZ AKASYA


12. Kısım

O anda; hic bir sey kisinin eline verilmemeli. Cunku; iradasi alt ust olmustur. ''Ya nefsim ya nefesim'' diyebilecegi, bir vakit dilimi bulunmamalidir. ''Neden, ne icin, nereye kadar'' diyebilecegi? ''Alanlari olsa, denge kurulmaz'' de, sonucta! Sorulacak soru kalmaz, mekana dahil oldugunda! Ancak kaderine: uzaklara inat desen, bile o sana! ''Bunlar gerekliydi, der. ''Tamam'' dersin, el mahkum... Ancak aglanacak yerler yoktur! Olum bile; kabul edilir olmus, zaman her seyi yutuyor sonucta. Soz; ruhun yerine, bedenin anahtaridir. Hancer olarak, yazida seni bulur. Zaman durdurulamaz, ama? 

Kara İnci 

BEYAZ AKASYA


11. Kısım

Sucu yukleyen hayat tarzi; bilinmeli, ogrenilmeli sonucta! ''Devam'' denilen, bir kavram var. Dogru yol karmasik olsa bile, sen ara bul yeter! Olulerin ruhlari sana yardim eder belki. Onun icin; ne olusune, ne dirisine ayrim yap bedeninin. Saygi ister aile aslinda. Dusunme, konusma! Iyi konusmazsan, sus. Susmak; dogru bir harekettir. Ayrica erdemdir. Duygularini bil, sayede tamamlanirsin belki. Bir zamanlar varmisla yokmus arasi hayat insanlara ogretiyor. ''Gunler hizla gecer'' derler. Mutluluk yada uzuntuye bagli olarak, yerle bir olur her sey! Mesela; kaderin, secimleri sana birakarak hata yapar. 

Kara İnci 

3 Ağustos 2015 Pazartesi

BEYAZ AKASYA


10. KISIM

Zor olaylarla aciklanir, kisilere. Iyi gun kotu gun ayrimi yapririlir, hainlikte olsa hayat bunlarla dolu. Hic ya da hep ile gecer lacivert ve kizilin iliskisi. Elinde ne kadar imkan, verecegin o kadar da karsilik vardir. Ancak dongu degisse bile, yerinde sayiyor bir iki olgu. Olmadan devam edemezsin mesela! Akasya en beyazindan hayatina renk getirmek icin, glayor meydani birakmmak! Ya da her seyi dusuncene ayarlamak icin, ayni saatleri ayarlama enstitusu gibi... En sakin oldugun yerde bile, gercekle kurgu sana karisir yani. Yani sira sucluluk duymasina gerek yok kisinin. Dogarken o da sucsuzdu sonucta! 

Kara inci

BEYAZ AKASYA

9. KISIM

Nerede kalirsan kal, bir gorevin vardir. Esnaflarin ikiye ayrildigi gibi; insanlar gorevlerini dogruya kullanmali, iyilik yada kotuluk demeli.Bir sekilde mekanlar hayata yon verir, ama dongu degismez. Glayordur hayat, sakinlik her seyibilerek; yaslilik hastaligini engelleyemez. Cesitlilik gereksizdir bazen, kurguya kendini kaptir, olmazsa! Karakterler bir seyin arkasindan gitmek yerine? Kaderinde yon bulan herkese yardim etmek zorundadir. ''Ya olume ya dirime hic birine gelme'' diyeceginiz, birileri olmamali hayatinizda. Ne aci bir cumledir aslinda! Ancak; son zamanlarda anlasilir, degil mi? 

Kara inci