Kara İncinin yolcusu olmaya hazır mısınız? Burada Nağmeler'imi bulacak yani; Şiirlerim ve hikayelerimi okuyacaksınız
19 Temmuz 2014 Cumartesi
LACİVERT
15...27. Kısım
Odun denir, karşındaki kişilere. Bazen, angut denir. Angut ta odunda iyidir. Odunlar; ağaçtır bizler için oksijen üretir. Angutlar kuştur. Özgürlüğe kanat çırparlar. Hem sesleriyle insanlara huzur verirler. Ağaçlar yeşildir. Yaşam vardır. Mutluluk verir insanlara. Bilinmez, imkansızdır. Karşılık, beklemedir. İnsanların bilemediği şeyleri Allah bilir. Katibin yazar. Belki o'da bilir. Kendi zamanımız içinde durdurma ve hızlandırma yapılamaz. Ölümlerle şekillendirilmiş zaman. ''Geç bunları'' diyor yüreğim. Mantığımda ''tamam'' demeden geçemiyor. Kağıt yanar. Belki kül olur. Ama yazılan kelimeler unutulmaz. Akılda kalır. Söz duyulur. Yazı ile görülür. Tasdik edilir. Garantilidir değil mi? Gel gelelim an içinde unutulur işte. Konuşmayın, yazışmanın. Teknoloji enerjisinden dolayı zarar verebilirmiş insanlara. Haberlerde bahsetti. ''Haber'' demişken, insanlar bir şeyi öğrenmek için üç maymun oynanmalı. Görmeli, duymalı, bilmeli. Bunların hepsi habere işaret. Hayır iki anlam taşır. Olumlu, olumsuz anlamlar. Çift anlamlı kelimeleri seviyorum Bu kötü mü iyi mi? Bilmesem de mutlu oluyorum. Güçlü ama dayanıksız insanlar vardır. Olaylara değişik bakan insanlar. Bakış açısı farklı olan insanlar. Güçlerini yitirebilirler. Dayanıklılık güçle alakalı değildir. Ya da öyledir. Durumlara göre değişiklik gösterebilir. Kişi kendini geliştirmelidir. Olan oldu biten bitti denir. Haklı! Bazı olaylar hemen olur. İz kalır mı? Belki! Tartışılır. Dakikalar içinde olup bittiği için. Yazın sırılsıklam ‘’yağmurun altında’’ kalır mı insan? ‘’Hayır’’ değil mi? Ruhum neden öyle düşünüyor? O zaman! ‘’Çığlık atmak’’ rahatlatıyor insanı denir. Araştırmalıyım. Doktor teyzeler doğrulamış mı? Ruh bağırır: beni kimse duymuyor, kim var orada diye. Haklı! Dostluk, arkadaşlık, kardeşlik, Çok önemli bir gerçeğe parmak basar bazen. Nedir o? Yanlışını görmeni, doğruyu seçmeni sağlar. İyi bir ruhun olması için savaş verirler. Sen onlar için onlarda senin için önemlidir. Ama bazen onları uzaklaştırırsın. Yalnız kalırsın bir anda. Kırmızı gelir aklına. O an kendi mimiklerini anlasan, bedenini sana yalvardığını anlarsın. Öyle bir dal vardı. Değil mi? Meslek olarak seçen insanlar. Doğru aslında, her şeyin bir anlamı var. Geç kaldım öğrenmek için. Zamanında gerektiği olaydan önce yapmalıydım bunu. Maziyi deşmek olur bu yapmaya çalıştığım. Kanatırım yaralarımı. Direnmeliyim. Dirençliyim! Küçük cadı öyleydi. Evet! Halende hatıralarını üzülmek için değil! Direnmek için kullanır bazı olaylarda. Bitti mi? Evet! Şu an hem kırık hem güçlü bir ruhu var. Becermeye çalışıyor. Zamanının içinde durmaya, kaybolmamaya çalışıyor. Ritim tutturmaya çalışıyor. ‘’Ritmin de, Fulü da, esintinde bitti mi? Eksik kaldılar. Aman öyle kalsın. Hiç birinin sana yararı olmadı. Tutsaklık bu benim yaptığım. Tutsaklık nedir? Zamanını kullanamamak. Eylemini yapamamak. Mahsur kalmak mı? Bence öyle. Kadeh, kadeh yalnızlıktır. Dokunmak istersin. Her şeye; eşyalara, kişilere, olaylara bile. Ama: yapamazsın! İşte sen kendini tutsak ilan etmişsin çoktan. Konu bu değildi. Evet değil. Kimse karışamaz bana dediğin olaylar vardır. Kimse seni değiştiremez. Duygularına karışamaz. Davranışlarını durdurabilir sonunda belki. Bu gece her şey tekrar etti. Dediğin olaylar vardır. Zamanın altı olay üzerine kuruluymuş zaten. Karakter oluşturan kişiler demiş. Kurgularını yöneten kişilerde onay vermiş. İnsanlar birbirlerini, kendilerini aldatırlar. Karşılıklıdır. Aynıdır. Kişi için imkansızdır. Bazı kişiler bundan faydalanıyor. Karakterlerine olaylar yazarken.
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder