BORDO

24. ... 30. Kısım

Neyse! Bu gibi duyguları çok güzel ifade eden bir yazan var. Sevgilim değil sevdiğim ol dedi yazan. Haklı! Sevgi; iyidir güzeldir. Ama kişi olması iter insanı. Prusya ülke ismi? Gidelim mi? Şehir dar geldi galiba? Evet! Biraz öyle oldu. Ama yeni mekanda ferahlık var derler. Belki! Neyse! Yazan Prusya koymuş adını. Yenilik arıyor galiba? Belki! Unutmak istemeyen. Ya da isteyen biri de olabilir. Kendinizi ayırın. Nasıl mı? Neden mi? Kötü olaylar geçmişte kaldı. Geçmişe zaman yolculuğu yok ! Bildiğim kadarıyla. o zaman onu hatırlatan ne varsa silin. Konuşmalarınızı silersem kızmayın. Ruhumda geçici temizlik var çünkü. Okunsun, yorum atılsın, beğenilsin tüm yazanların isteğidir. Tamam! Haklı. Ama şu bir gerçek bu olduğunda. Neden ''yayın evleri görmüyor'' beni derler? Evet görmek zorunda değil. Sana yetmeli. Talih denen olgunun kimlerin başına vuracağını bilemeyiz. Şansımız varsa huzuru buluruz. Çalışarak kendi talihimizi yaratırız. O durumda yazmak ya da çizmek rahatlatır kişiyi. Sevdiğin ''işi yap'' derler ya işte! Sevdiğin bir şeyi düşünmek? Yapamamak insanı yıpratıyor değil mi? Sevmek! Önemli çünkü. İşin de olsa sevmelisin. Sadece hoşlandığın şey olmamalı yaptığın şey. İşinde olsa daha mutlu olursun. Düşünmek için zaman harcamazsın. Hayallere daha az dalarsın. Keşfedilmeyen bir sürü olay var. Durum var. Özellik var! İmkanın içine saklanır bunlar. Kişinin özelliklerini keşfetmesi için, imkan bulup kurslara gitmesi gerek. Öğrenmeden hiç bir şey olmaz sonuçta. Körlenir yeteneğin. Unutulur durum.

Kara İnci